28 Şubat 2013 Perşembe

Cesare Prandelli: Türkiye dinamik bir ülke




Dünyanın en saygın teknik adamlarından Cesare Prandelli, Futbol Gelişim'e antrenörlük tarzını ve futbola bakışını tüm detaylarıyla anlattı. İtalyan futbol ailesi olarak genç oyuncuların gelişim sürecinden milli takım yapılanmasına geniş bir perspektifi içeren 4 yıllık bir planlama yaptıklarını ifade eden başarılı çalıştırıcı, bu programın olumlu sonuçlar doğurduğunu bildirdi. Prandelli, dinamik bir ülke olarak tanımladığı Türkiye'nin futbolda önemli başarılar yakalayabileceğini söyledi.Türkiye Futbol Federasyonu Futbol Gelişim Direktörlüğü tarafından hazırlanan eğitim bülteninden Serbülent Şengün'e konuşan İtalyan teknik adamın röportajının detayları şöyle:İtalya Milli Takımı karşılaşma içinde ve maçtan maça ciddi taktiksel değişiklikler yapabiliyor. Bunun bir çok örneğini EURO 2012'de gördük. Oyuncularınızı bu tarz taktik değişikliklerine nasıl hazırlıyorsunuz?Tüm milli takımlarda olduğu gibi bir teknik proje öncelikle kadro oluşturmayla başlar. Bu kadroya çağrılan oyuncuların bencil olmama, verilen görevi yerine getirebilme, fedakarlık gibi kişilik özellikleri taşımaları, belirli bir taktik vizyona sahip olmaları ve bir bölgede en az iki pozisyonda oynayabilmeleri gerekir. Bu özelliklere sahip oyuncular, gerektiğinde esnek taktik uygulamaları sahaya yansıtabilirler diye düşünüyorum. Ben futbolu, bir sistemin katı bir şekilde sahaya yansıtılmasından ziyade maçtan önce belirlenmiş prensiplerin, sahadaki rakibin stiline, güçlü yanlarına ve zayıf yönlerine göre, takım tarafından geliştirilip oynanan dinamik bir yapı olarak görüyorum. Açık fikirli olmayı ve önlerine çıkan güçlüklere karşı doğru bir yaklaşım sergilemeyi oyuncuların kendilerinin de istiyor olması önemlidir. Maç hazırlıkları başlarken takıma, maç ile ilgili taktik yaklaşımımızla ilgili kısa bir bilgilendirme yapılır ve hafta boyunca gerçekleştirilecek çalışmalarda kendilerinden tam olarak ne beklendiği açıklanır. Daha sonra birlikte yapılan antrenmanlar ve mevkilere özel antrenmanlarla taktik anlayış pekiştirilir.Uzun zamandır büyük turnuvalarda 3-5-2 sistemini kullanan bir takım görmemiştik. Siz birkaç farklı maçta bu dizilişe yöneldiniz ve 3-5-2'yi yenilikçi bir biçimde uygularken, orta saha oyuncusunu bir libero olarak kullandınız. Bu tercihinizin dayanaklarını ve hikayesini bizimle paylaşır mısınız?Bu kararı Euro 2012'de kupanın bir önceki sahibi İspanya'ya karşı oynarken taktik ve pratik sebeplerden dolayı aldık. Turnuvaya hazırlanırken İspanya'ya karşı nasıl oynayabileceğimizi, onları nasıl şaşırtabileceğimizi ve topun yüksek oranda kontrolüyle yarattıkları etkileri nasıl sınırlandırabileceğimizi düşündük. Bunun yanı sıra ilk maçımızdan 10 gün önce hiç hesap edemeyeceğimiz bir şey gerçekleşti ve Kuzey İtalya'da yaşanan deprem iki hazırlık maçımızı iptal etmemize sebep oldu. Bunun yanı sıra savunma oyuncumuz Andrea Barzagli Euro 2012'den bir hafta önce sakatlandı. Bu iki gelişmeye karşı taktik planlarımızı şekillendirecek bir karar vermemiz gerekti. Çözüm genelde ilk 11'de oynattığımız oyuncularımızın 6'sının forma giydiği Juventus'un oynadığı oyuna benzer bir modül geliştirerek çıktı. Bu çözüm, kendi takımı Roma'da zaman zaman defansın göbeğinde oynayan ve istisnai bir oyuncu olan Daniele De Rossi'ye de savunmada görev vermeyi içeriyordu. Euro 2012'deki ilk maçımız olan İspanya karşılaşmasında Del Bosque, Cesc Fabregas'ın önünde her hangi bir forvet oynatmamak gibi sürpriz bir tercih yapsa da, bu çözümümüz hem hücuma geçerken bize daha çok özgürlük kazandırdı hem de Andrea Pirlo'yu İspanyol orta saha oyuncularının baskısından uzaklaştırdı. Di Natale'nin maçın ilk golünü attığı pozisyon bu yapının nasıl iyi çalıştığının güzel bir göstergesi oldu. Daha sonra Hırvatistan'a karşı aynı performansı, özellikle ikinci yarıda, gösteremedik.İlk yarıda yine maçın kontrolü bizdeydi ama ikinci golü atamadık. Bu durumun üzerimizde ikinci yarıda Mandzukiç beraberlik golünü atana kadar süren bir etkisi oldu.Andrea Pirlo Euro 2012'de sisteminizin çok önemli bir parçası olarak gözüktü. Yaşı hayli ileri bir futbolcu olan Pirlo bir sonraki turnuvada İtalya Milli Takımı'nda yer almasa da savunmanın önünde benzer bir yaratıcı oyuncu kullanmayı düşünüyor musunuz?Bu İtalya'nın kullanabileceği, faydası kanıtlanmış bir seçenek diye düşünüyorum. Umarım Pirlo daha uzun yıllar bizimle birlikte olur ama bununla birlikte bizim, bu bölgede aynı ya da benzer kaliteyi garanti edebilecek oyuncular için önümüze de bakmamız lazım. Henüz 20 yaşında olmasına rağmen Paris Saint Germain'de çok önemli bir deneyim kazanan Marco Verratti, son derece yetenekli bir oyun kurucu ve bu bölge için Pirlo'nun halefi olmaya en büyük aday.2006'da gelen Dünya Kupası zaferinin ardından İtalya Milli Takımı'nın Euro 2008'de çeyrek finalde elenmesi, 2010 Dünya Kupası'na ise henüz ilk turda veda etmesi İtalya futbolundaki düşüşün işaretleri olarak değerlendirilmişti. 2010'dan sonra Gök Mavililerin tekrar ayağa kalkmasında kendi katkınızı nasıl görüyorsunuz?Benim etkim İtalya Futbol Federasyonunun FIFA 2010 Güney Afrika Dünya Kupası sonrasında başlattığı geniş bir sürecin sadece bir parçası. Dünya Kupası'ndan elenmemizin yanı sıra U21 Milli Takımı'nın Avrupa Şampiyonası finallerine kalamaması ve Olimpiyatlara katılamamamız da İtalyan futbolu için kötü haberlerdi. İtalyan futbol ailesi olarak harika oyunculardan oluşan bir jenerasyonun bittiğini ve genç oyuncuların çalışma süreçlerinin onları ileri doğru götürmediğine yönelik tehlike işaretlerini sonunda gördük. Benim buradaki misyonum açıktı ve uygulanacak çözümler konusunda federasyonla tam bir düşünce birliği içerisindeydik. Dört senelik uzun vadeli bir program tasarlayarak, taraftarlarına daha yakın, orta saha oyuncularının daha etkin olduğu güncel bir oyun sistemiyle Gök Mavilileri, hak ettiği yere getirmeyi hedefledik. Esas hedefimiz Brezilya 2014'tü, Euro 2012, bir dönem içi sınavı gibiydi ama onda da hem performansımız hem de sonuçlar beklentilerimizin üzerinde oldu. Bunun sonucunda da artık rakiplerimiz ne yapabileceğimizi biliyor. Dolayısıyla esas güçlük şimdi başladı diyebilirim.Euro 2012'de oynanan futbolu nasıl buldunuz? 2014 Dünya Kupası'nda nasıl bir futbol bekliyorsunuz?Oyunun mevcut oynanış biçiminin gelişimini tamamlaması için önümüzde hayli süre olduğunu düşünüyorum. İspanya modeli hala örnek model gibi duruyor ve yakın gelecekte taktiksel dünyada çok önemli bir değişiklik öngörmüyorum. Belki hücum bölgesine orta saha oyuncularının daha fazla baskı yapması, topa sahip olma ve orta saha oyuncularının yaptıkları ekstra koşularla, savunma oyuncularının defans hattını doğru kurabilmek için referans noktası bulmasının daha da zorlaşması gibi bir tablo gözlemleyebiliriz. Felipe Scolari'nin göreve gelmesi sonrası Brezilya'nın ne yapacağını da çok merak ediyorum. Eğer Brezilya kupada başarılı olursa teknik trendin değişebileceğini düşünüyorum.İtalya genç milli takımlar düzeyinde çok büyük başarılara imza atmayan ancak A Milli Takım seviyesinde katıldığı her turnuvada şampiyonluğa aday olan bir ülke konumunda. Bunu sağlayan temel formül sizce nedir? İtalyan elit oyuncu gelişim sistemi, gerektiği anda üst düzeyde rekabet edecek oyuncuları hangi metotları kullanarak üretiyor ?İtalya'nın A Milli Takım ve U21 Milli Takım başarıları ile genç milli takımlarının başarıları karşılaştırıldığında bir çelişki var gibi duruyor. Üst kademede başarının sebeplerine baktığımızda birkaç farklı etken görebiliriz: 70'lerin ikinci yarısı ve 2000'lerin başı arasında İtalyan Ligi'nin seviyesi en üst düzey yabancı oyuncuları çekecek kadar yüksekti.Bu oyuncuların katkıları yüksek kalitede ve daha dengeliydi. Dolayısıyla kulüpler, uluslararası şampiyonalarda daha rekabetçiydi. Baggio, Buffon, Cannavaro, Maldini, Totti, Nesta, Del Piero ve daha adını sayamadığım birçok oyuncuya genç yaşlardan itibaren güvenildi ve onlara kazanma hırsıyla kazanma karakteri olan klas oyuncularla birlikte mücadele etme şansı verildi. Bu sayede üst düzey futbolcular düzenli olarak sisteme dahil oldu. Oyuncular ne zaman baskı altında mücadele etmeyi, hem teknik açıdan hem de fiziksel açıdan yoğun bir performans göstermek zorunda kalmayı bir alışkanlık haline getirirse, çıta yükselir ve ilerleme konusunda motivasyonları da artar. Üst seviyedeki rekabet ile gençler arasındaki fark hala belirgin. 2010 yazında eski A Milli Takım ve Milan Teknik Direktörü Arrigo Sacchi liderliğinde oluşturulan yeni bir teknik yönetim, genç milli takımlarda ciddi bir değişime yöneldi.Oyuncu seçim kriterlerine getirilen değişiklikler, U15 Milli Takımı'nın oluşturulması ve uluslararası aktivite sayısının artırılması bu alanda gerçekleştirilen en belirgin çalışmalar olarak nitelendirilebilir.İtalya yıllardır yetiştirdiği üst düzey savunma oyuncularıyla öne çıkan bir ülke. Yine benzer bir soru sormak gerekirse, ülkenizin gençlik gelişim sisteminden bu kadar iyi savunmacılar çıkartan unsurlar nelerdir? Futbolda yaşanan değişim İtalya'nın bu karakteristik özelliğini nasıl etkiledi?1950'ler ile 1970'ler arasında "katenaçyo" ile etiketlendirilene ve basmakalıplaştırılana kadar da savunma aslında İtalyan futbolunun en temel özelliklerinden biri olmuştur. Tarihsel olarak İtalya'da hem grassroots antrenörleri hem de gençlik geliştirme antrenörleri, birebirler gibi fundamentallere ve oyunun statik ve dinamik durumlarında savunma aşamasına odaklanmışlardır. Alan savunmasının gelişi ve başarısıyla birlikte taktik eğitimine odaklanılmış ve maalesef son yıllarda genç oyuncularımızın bireysel becerilerinde kalite kaybı olmuştur. Kaliteli futbol, oyunun farklı aşamalarında denge sağlayacak sağlam bireysel becerilere ihtiyaç duyar ve taktik bunun üzerine inşa edilir. Bu açıdan bakıldığında, tartışmalı olan bu konu ile ilgili önlemler ve uygulamalar henüz tam olarak oturtulmadı diyebiliriz.Milli takım yönetmek ile kulüp takımı yönetmek arasındaki farkları nasıl tanımlarsınız?Milli takım ile kulüp takımı çalıştırma arasındaki farklar belirgindir. Milli takımda yurt içindeki ve yurt dışındaki oyuncuları izlemek ve gözlemlemek için farklı bir takvim düzenine ihtiyaç duyarsınız. Taktik seansları kısa sürelere odaklanır ve daha konsantredir. Tüm teknik ekibin iş yükü kulübe göre tamamen farklıdır. Kulüpte, maçlarla, problemlerle, oyuncuların günlük durumları ile ilgilenirsiniz. Teknik olarak yapmak istediklerinizi hayata geçirebilmek için daha fazla zamana sahip olursunuz. Antrenmanlar bir takvim içerisinde daha düzgün bir biçimde planlanabilir. Milli takımı çalıştırdığınızda sezonda 10 maç oynarsınız ve dolayısıyla kamplardaki çalışmalarınızda daha özet olarak önem verdiğiniz taktik prensipleri benimsetmeye, bunları takımın ihtiyaç duyduğu anda kullanabileceği şekle getirecek optimal hali vermeye çalışırsınız. Kulüpte olduğundan daha az medya ve taraftar baskısı ile karşılaşırsınız. Sadece finaller aşamasında yoğun baskı altında olursunuz; bu da hayat kalitenizi artırır.İtalya Ligi geçmişte dünyanın en gözde oyuncularının ve antrenörlerinin ilk tercihi konumundaydı. Ancak günümüzde İngiltere, İspanya ve Almanya liglerinin gerisinde kaldı.Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz ve genel olarak lig başarısıyla bir milli takım arasında nasıl bir bağ görüyorsunuz?Diğer yanıtlarda da kısmen bahsettiğim üzere bunun sebepleri teknik, stratejik ve altyapısal. Kulüplerin kısa sürede başarı sağlamak istemeleri, hemen üst seviyede oynamaya hazır durumda olan yabancı oyuncularla anlaşma yolunu seçmelerine sebep oldu. Tabii bu da üst seviyede rekabetten uzak kalan genç İtalyan oyuncuların gelişme süreçlerini engelledi. Başarıya dair sabırsızlık, statların yetersizliği ile birleşince taraftar sayılarında bir düşüş yaşandı.Her halükarda antrenör ve genç oyuncu gelişimi, İtalyan futbolunun mevcut durumundan tekrar ayağa kalkmasını sağlayacak temel noktalar olacaktır. Son iki sezon, kulüplerimizin genç oyuncu gelişimine tekrar yönlenmeleri ve genç milli takımların maç trafiği, oyuncularımızın tecrübelenmeleri açısından önemliydi. Yapıdaki önemli değişiklikler ile U21 takımımız A takıma sağlam bir gelecek sağlama rolünü tekrar kazanmaya başladı. El Shaarawy, Verratti, Destro, İnsigne ve Florenzi gibi genç oyuncular, hem kulüplerinde hem de uluslararası maçlardaki başarıları ile ciddi bir değişimin göstergeleri olmaya başladılar.Genel olarak antrenman felsefeniz nasıldır? Ortalama bir antrenmanınız ne kadar sürer? Hangi tarz çalışmalara ne kadar süreler ayırırsınız?Duruma göre değişir. Ulusal takım olarak, maç sonrası oyuncuların toparlanmalarını sağlamak konusunda kulüplerle yakın işbirliği içerisindeyiz. Oyuncuların kendi alışkanlıklarını değiştirmeden kendilerini iyi hissetmelerini sağlamak çok önemli bir konu. Periyodik kontrollerle oyuncularımızın fiziksel durumunu inceleyerek aldığımız geri bildirimleri sürekli veri tabanımıza işliyoruz. Video analiz de müsabakaya hazırlık döneminde işimizin önemli bir parçası. Oyuncularımızın kendi rollerine ait önemli şeyleri ve rakiplerin durumu hakkında gerekli noktaları öğrenmeleri, müsabakaya daha analitik ve bilinçli şekilde bakmalarını sağlıyor.Bir antrenman, antrenmanın temel hedeflerini gözetecek ve fiziksel, teknik ve taktik boyutları arasında dengeli bir dağılım sağlayacak şekilde 1 saat 10 dakika ile 1 saat 30 dakika arasında değişebiliyor. Elimizdeki zaman, oyuncuların kondisyonu, kadronun yapısı çalışma süresini etkileyebilen faktörler. 4 günlük bir kamptan bahsedecek olursak, genel olarak birinci gün yenileme antrenmanları yapıyoruz, ikinci ve üçüncü günler teknik ve taktik çalışmaları arasında bir karma yaparken, son iki seansı esas olarak taktik çalışmalara ayırıyoruz. Son aşamalar, kulüplerde maç öncesi antrenmanlarla önemli ölçüde benzerlik taşıyor.Oyuncularla iletişimde yönteminiz nedir? Karşı karşıya kaldığınız farklı karakter tipleriyle takım bütünlüğünü sağlama noktasında iletişimin rolüne ne kadar önem veriyorsunuz?Oyuncularla hem bireysel hem de kolektif olarak doğru bir iletişim kurmak işin temeli. Önemli ve prestijli bir unvanınız olsa bile, oyuncularla ilişkiniz bir kulüp antrenörüne göre farklı bir temelde ilerlemek zorunda zira, bir kulüpte günlük olarak oyuncularla yaşayabileceğiniz yüzleşmeleri burada yaşamıyorsunuz.Dolayısıyla mümkün olan zamanlarda oyuncularla ilişkinizi geliştirip onların arkasında olduğunuzu onlara hissettirmeniz gerekiyor. Bunun yanında bir milli takım oyuncusuna mutlaka, görevinin toplumun geneli ve taraftar için ne anlama geldiğini aktarmanız gerekiyor. Milli takımda oynamak ve ülkeyi temsil etmek bir ayrıcalıktır. Profesyonel bir tavra sahip olmayı, fair play gözeterek oynamayı ve davranmayı gerektirir. Kurallar oyuncuları sorumlu tutar, bu yüzden de biz tüm takımın uymak zorunda olduğu bir etik kurallar bütünü oluşturduk.Dürüstlük bir takımı çalıştırırken anahtar özelliklerden biridir.Farklı kişiliklerle uğraşmak görevimizin önemli bir kısmı ve bu noktada oyuncularınızın anlattıklarını dinleyebiliyor olmanız lazım. Bir mesaj, bazen bir bakışla gelebilir, dolayısıyla takımınızın ruh halini anlayabilmek için o bakışı kavrayıp anlam yüklemeniz gerekebilir. Yüzleşme ve kendi kendini analiz etme becerileri oyuncular tarafından kabul edildiğinde çözümlerin bulunması kolaylaşır. Bu da bireysel olarak motivasyonun yükselmesine ve grubun kendi içinde güçlenmesine sebep olur.Türk futbolu ile ilgili ne düşünüyorsunuz? İtalya'dan bakıldığında ülkemizdeki futbol nasıl görülüyor?Liginiz İtalya'da yayınlanmadığından sadece uluslararası organizasyonlardan takip edebildiğim kadarıyla bir değerlendirme yapabilme şansına sahibim.Galatasaray ve Fenerbahçe katıldıkları kupalarda bir üst tura çıktılar ve puan tablosundaki mevcut yerine rağmen milli takımınız FIFA 2014 Dünya Kupası'na katılma şansını sürdürüyor. Yenilenen kadronun dönüşümü tamamlanınca tıpkı bizim için olduğu gibi sizin için de farklı bir perspektif oluşacağını düşünüyorum.Buradan bakınca Türkiye, sporda ve ekonomide son derece dinamik bir ülke olarak gözüküyor ve gelecekte bir çok başarıyı sağlayacak izlenimi veriyor.adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri


ADANA POZANTI İlçe Belediyesi











Genel Veriler



Sandık Sayısı

:

31



Seçmen Sayısı

:

5.859



Açılan Sandık

:

31



Kullanılan Oy

:

5.325



Geçerli Oy

:

5.158



Oy Kullanma Oranı

:

%
90.886



Sandık Açılma Oranı

:

%
100.000



Toplam Başkanlık Sayısı

:

1







Lider Partilerin Oy Dağılımı









DYP





30.942










CHP





21.714










FP





18.379










ANAP





13.707










MHP





12.233






















Parti

Aday Ad Soyadı

Kazanilan Başkanlık

Alınan Oy










DYP



1

1.596










CHP



0

1.120










FP



0

948










ANAP



0

707










MHP



0

631










DSP



0

126










DP



0

17










MP



0

13










ÖDP



0

0










İP



0

0










LDP



0

0










BBP



0

0










DEHAP



0

0










YDP



0

0










SİP



0

0










BP



0

0










DBP



0

0










DTP



0

0










HADEP



0

0










DEPAR



0

0










DTP



0

0










EMEP



0

0
























Tütün Platformu: Tütün ticaretinin önündeki yasak kalksın




Adıyaman Tütün Platformu Sözcüsü avukat Abdurrahman Tutdere, tütün ticaretinin yasak olması nedeniyle Adıyaman'ın sarmalık kıyılmış tütününe değişik illerde polis tarafından el konulmasına tepki gösterdi. Tütün üreticilerinin çok büyük sıkıntılarla karşılaştığını belirten avukat Tutdere, “Bu mağduriyet halen devam ediyor. Mevcut yasasının değişmemiş olması, milletvekillerimizin bu konuda gayret sarf etmemeleri Tütün Platformu’nu derin bir şekilde üzmektedir. Tütün üreticilerinin beklentileri bugüne kadar gerçekleştirilmedi. Geçen hafta içerisinde Osmaniye’de Adıyamanlı bir vatandaşın tütünü yakalanırken, Adana, Mersin, Samsun ve Türkiye’nin değişik illerinde her gün bu konuya ilişkin yakalamalar gerçekleşiyor. Tütünlerin yakalanma sırasında vatandaşın tütünlerine el konuluyor. Bu da yetmiyormuş gibi bu insanlara idari para cezası veriliyor. Bu konuda özellikle Adıyaman kamuoyunun, sivil toplum örgütlerinin, siyasi parti temsilcilerinin el birliğiyle yasanın değiştirilmesi noktasında gerekli çalışmaları biran önce yapması gerekir. Aksi takdirde Adıyaman’daki tütün üreticileri başta olmak üzere bu işle geçimini sağlayan binlerce vatandaşımız mağdur olmaya devam edecektir.” şeklinde konuştu. Adıyaman Tütün Platformu’nun 2010 yılından bu yana çok değişik etkinliklerle tütün meselesini sürekli gündeminde tutarak, çözüm önerilerinin ise kamuoyunda tartıştığını belirten Tutdere, şöyle konuştu; “Bugüne kadar gelinen noktada mevcut yasada yapılan ufak bir değişiklikten başka herhangi bir olumlu adım atılmadı. Tütün platformu olarak özellikle Adıyaman’ın siyasilerinden ve bürokratlarından gerekli desteği alamadık. Bunun nedenini bizde anlamış değiliz." dedi. Seçim öncesi tüm siyasi patilerin yetkilileri, aday adayları, milletvekilleri tütün konusunda parlamentoya gittiklerinde gerekli çalışmaları yapacakları noktasında taahhütte bulunduklarını kaydeden Tutdere, "Fakat bu taahhütler bugüne kadar gerçekleşmedi. Platform olarak bu konuda çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Tütün kurultayından sonra hazırlamış olduğumuz raporumuzu kısa bir süre içerisinde Ankara’da bulunan milletvekillerimize ileteceğiz. Bu konudaki mücadelemizi sürdüreceğiz. Sarmalık kıyılmış tütüne ilişkin mağduriyetler son bulununcaya kadar platform olarak çalışmalarımız devam edecektir. Şu andaki mevcut düzenlemeye göre tütün ticareti yasak. Mevcut yasaya göre hiçbir şekilde tütün ticareti yapamıyorsunuz.” şeklinde konuştu. adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri yerel seçimler yerel seçim sonuçları2014 yerel seçim2014 yerel seçim sonuçlarıAdana yerel seçimleri Adana yerel seçim sonuçlarıadana 2014 yerel seçimAdana 2014 yerel seçim sonuçları30 mart 2014 yerel seçimler 30 mart 2014 yerel seçim sonuçları2014 yerel seçim2014 yerel seçim sonuçları


Gül, kış şartları ve getireceği külfetlerden dolayı referanduma 'hayır' dedi




Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yerel seçimlerin erkene alınması ile ilgili kanunu Meclis'e iade etti. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, ağır kış şartları dolayısıyla vatandaşların yaşayacağı zorluklar ve halk oylamasına gidilmesinin, başta bütçe olmak üzere devlete ve vatandaşlara getireceği külfet ve ekonomik istikrara yönelik zarar riskinden dolayı yasanın tekrar görüşülmek üzere meclise iade edildiği vurgulandı. Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yayımlanması uygun bulunmayan 6355 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”, bir kez daha görüşülmesi için, Anayasanın 104 ve 175 inci maddeleri uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına geri gönderilmiştir." denildi. Açıklamada, sözkonusu Kanunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na geri gönderilmesinin gerekçeleri ise şöyle sıralandı: "İncelenen Kanun ile, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına geçici bir madde eklenerek, Anayasanın 127 nci maddesi ile 18/1/1984 tarihli ve 2972 sayılı Kanunun 8 inci maddesi gereğince 2014 yılının Mart ayında yapılması gereken mahalli idareler genel seçiminin 2013 yılının Ekim ayının son Pazar günü yapılması öngörülmektedir. Kanunun gerekçesinde, mahalli idareler seçimlerinin yapılacağı dönemin zorlu kış şartlarına denk gelmesi sebebiyle seçim çalışmalarında ve vatandaşlarımızın seçimlere katılımında zorluklar yaşandığı belirtilerek, bu olumsuzlukları asgari seviyeye indirebilecek bir tarihte seçimleri yapmak gerektiği ifade edilmektedir. Kanunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda tümünün gizli oylaması sonucu 360 milletvekilinin oyu ile kabul edildiği anlaşılmaktadır. Anayasanın 175 inci maddesinin dördüncü fıkrası, ‘Meclisce üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmî Gazetede yayımlanır”; 23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanunun 2'inci maddesi ise "Anayasa değişikliğinin halkoylaması, ilgili Anayasa değişikliği Kanununun Resmi Gazetede yayımını takip eden altmışıncı günden sonraki ilk pazar günü yapılır’ hükmünü içermektedir. İncelenen Kanunun yayımlanması halinde, değişiklik gerekçesinde belirtilen amacın aksine, söz konusu hükümler doğrultusunda, bu defa da kış aylarında halkoylaması yapılması zorunlu hale gelecektir. Bu durumda ise, karşılaşılması muhtemel mevsim şartlarının halkoylaması çalışmalarını ve vatandaşlarımızın halkoylamasına katılımını olumsuz yönde etkileyebileceği ve ortaya çıkan bu sonucun değişiklik gerekçesiyle de çelişeceği görülmektedir." Açıklamada ayrıca, temel konularda yapılan halkoylamalarının halkın katılımını sağladığı ölçüde demokrasiyi güçlendireceğinin altı çizilerek, başkaca bir içeriği ve amacı olmaksızın sadece mahalli idareler genel seçiminin beş ay erkene alınması amacıyla yapılan Anayasa değişikliği için Anayasanın 175 inci maddesinin dördüncü fıkrasının gereği olarak halkoylamasına gidilmesinin, başta bütçe olmak üzere devlete ve vatandaşlara getireceği külfet ve ekonomik istikrara yönelik zarar riski de gözardı edilemeyeceği vurgulandı. İncelenen kanunun belirtilen hususlar dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesinde yarar görüldüğü belirtilerek, "Yayımlanması yukarıda açıklanan gerekçelerle uygun görülmeyen 6355 sayılı 'Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun' Türkiye Büyük Millet Meclisince bir kez daha görüşülmesi için, Anayasanın 104 ve 175 inci maddeleri uyarınca ilişikte geri gönderilmiştir." ifadelerine yer verildi. adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri yerel seçimler yerel seçim sonuçları2014 yerel seçim2014 yerel seçim sonuçlarıAdana yerel seçimleri Adana yerel seçim sonuçlarıadana 2014 yerel seçimAdana 2014 yerel seçim sonuçları30 mart 2014 yerel seçimler 30 mart 2014 yerel seçim sonuçları2014 yerel seçim2014 yerel seçim sonuçları


Yerel seçim sorusuna Gürsel Tekin'den cevap: İzmir'den aday olabilirim




CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı olabileceğini söyledi. Yeni Asır TV'deki bir programda konuşan Tekin, "Yeni anayasa yapacağız diyorlar. Yurttaş olarak sormak lazım, kendi anayasanızı neden yapmıyorsunuz? Partilerin tüzükleri, aynı zamanda partilerin anayasasıdır. Kendi anayasanız demokratik mi? Dünyada tayinli sistemle gelen hangi parlamento var? Türkiye'de milletin vekili yok. Liderlerin ve siyasi partilerin vekilleri var. Bu da bir özeleştiridir. 'Önseçim olursa İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne aday olmayı düşünmez misiniz?' diye soruyorlar. Neden İzmir olmasın? 2014'e daha çok var, zaman gelsin bakarız." dedi.CHP'nin 26 Şubat 2012'de yapılacak tüzük kurultayını da değerlendiren Genel Başkan Yardımcısı Tekin, şunları söyledi: “CHP olarak perdesiz eve benziyoruz. Sanki AKP'de kavga yokmuş algısı yaratılıyor. Bütün siyasi partilerde kavga olur. Ben her zaman bu tür kurultay ve imza girişimlerini eleştirmişimdir. Demokrasi kurultayı, tarım kurultayı olsun, biz bunlarla meşgul olmalıyız ama son kurultaylara baktığımızda ilk kez belki de en hayırlı kurultayı yapacağız. Bana göre bu, parti ve ülke için önemli bir kurultay olacak. 26 Şubat’takini yapınca belki 1 Mart’takine gerek kalmaz. Kurultay tartışmasını Kılıçdaroğlu kendisi açtı. Talep eden arkadaşlarımız dahil olmak üzere bu kurultayda oy verdik. Bu tüzüğe dahil olmayan biri varsa sadece Kılıçdaroğlu’dur. ‘Ben daha demokratik bir tüzük yapacağım.’ dedi ve Parlamento'daki arkadaşlara talimat verdi. Siyasi Partiler Yasası'ndan kaynaklanan bazı hatalar var ve bu her zaman devam edecek. Bunun için yasanın değişmesi lazım. Olağanüstü kurultay talep eden arkadaşlar, dokuz madde değiştirmek istiyor. Genel başkanımız, 87 maddenin tamamını istiyor. Bu dokuz madde de bunun içinde zaten var. Ben hiçbir CHP’linin partisini yargıya götüreceğini zannetmiyorum ancak olası bir yargı süreci olursa 1 Mart takvimi de bunun için var.”adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri


Başkan Köktaş: Samsun'da her 3 kişiden biri AK Parti'yi destekliyor




AK Parti Samsun İl Başkanı Fuat Köktaş, "3 Kasım 2002 seçimlerinden ardından girdiği her seçimde oylarını arttırarak büyük başarı sağlayan AK Parti'ye Türkiye'de her iki kişiden biri, Samsun'da da her üç kişiden biri destek veriyor. Bu desteğe ülkemize yapmış olduğumuz hizmetlerle layık olduğumuzu tüm dünyaya gösteriyoruz." dedi. Asarcık'ta düzenlenen AK Parti İlçe Danışma Kurulu Toplantısı'na Asarcık Belediye Başkanı İbrahim Yüce, AK Parti Asarcık İlçe Başkanı Hami Karakaş, Kavak İlçe Başkanı Üzeyir Başkaya ve il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri, İl Genel ve Belediye Meclis üyeleri, ilçe Kadın Kolları ve Gençlik Kolları başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, Köy ve Mahalle Temsilcileri katıldı. İlçe Danışma Kurulu Toplantısı'nın açılış konuşmasını yapan AK Parti Asarcık İlçe Başkanı Hami Karakaş, ilçede yapılan hizmetlerin, teşkilat çalışmalarının, sandık müşahitlerinin üzerine bilgi sunumu yaptı. Asarcık Belediye Başkanı İbrahim Yüce de, belediyenin ilçe de yapmış olduğu hizmetleri anlatarak bundan sonraki yapacakları projeler hakkında bilgi verdi. İlçe Kadın ve Gençlik Kolları Başkanları'nın konuşmasının ardından ise Köy ve Mahalle Temsilcileri, bölgelerinde yaptıkları çalışmaları ve taleplerini dile getirdi. Konuşmaları dikkatlice dinleyen AK Parti Samsun İl Başkanı Fuat Köktaş tek tek not aldı. Yapılan değerlendirmelerinden ardından konuşmasına başlayan AK Parti Samsun İl Başkanı Fuat Köktaş, "Konuşmama başlamadan önce Cumhuriyetin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ebediyete intikalinin 74.üncü yıldönümün de, saygı ve rahmetle anıyoruz." dedi."OYLARIMIZI ARTTIRARAK BÜYÜK BAŞARI SAĞLADIK"Kuruluşundan bugüne kadar AK Parti iktidarına güven artarak devam etmekte olduğunu dile getiren İl Başkanı Fuat Köktaş, "Samsun da her 3 kişiden, Türkiye de her 2 kişiden biri AK Parti'yi desteklemeye devam etmektedir. Gerek teşkilatımızda yer alarak, gerek oy vererek destekleyen herkese teşekkür ederim.Geçirdiğimiz seçimlerin hiç bir tanesinde ki yedi seçim geçirdik. Bunların üçü genel seçimdir. ikisi belediye seçimi yerel seçimdir. İki tanede halk oylamasıdır. AK Parti teşkilatı olarak oylarımızı düşürmedik, arttırarak devam ettirdik. Bu başarıda emeği, katkısı olan herkese bir kez daha şükranlarımı sunarken, başta Başbakanımız Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, olmak üzere AK Parti kadrolarına sonsuz saygı ve şükranlarımızı ifade ediyorum." diye konuştu. "HER ALANDA ÖNEMLİ İŞLERE İMZA ATTIK"Demokrasilerde seçilmek maharet değildir, seçmek maharettir diyen Başkan Fuat Köktaş, şöyle devam etti: "Seçmede başarılı olduğu anda bir ülke aydınlık yarınlarına çok daha farklı bir şekilde gider. Türkiye’nin potansiyelini fark edemeyen milletin arzu ve taleplerini göremeyen, dünyadaki değişimi izleyemeyen, heyecanı kaybolmuş, ufku daralmış siyaset anlayışının üzeri 10 yıl önce 3 Kasım 2002 seçimlerinde, milletimiz tarafından çizilmiştir. AK Parti kadroları 10 yıllık iktidarları döneminde ülkemizde olduğu gibi ilimizde, Asarcığı'mız da, Kavağı’mızda, Havza’mız da, Vezirköprü’müz de, Ladiği’miz de, ulaşım, eğitim, sağlık alanlarında önemli işlere imza atmıştır.Değerli teşkilat mensuplarım, yol arkadaşlarım; bizler hiç bir karşılık beklemeden, demokrasimizin gereği olan siyasi partilerde görev almaktayız. Siyaset ve partiler demokrasimizde ne kadar önemli ise, teşkilatlarımız ve teşkilat mensuplarımızda bir o kadar önemli ve değerlidir." adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri


27 Şubat 2013 Çarşamba

AK Parti Muğla'da yerel seçim hazırlıklarını sürdürüyor




AK Parti Muğla İl Başkanlığı, önümüzdeki yerel seçimler için hazırlıkların tamamlama aşamasına geldiğini açıkladı. Seçim İşleri Başkanı Esat Tugay başkanlığında toplanan ilçe seçim işleri ve seçim koordinasyon başkanları, hazırlıkları değerlendirdi. İl başkanlığındaki toplantıya Dış İlişkiler Başkanı Miraç Cin de katıldı. Burada konuşan Tugay, yaklaşık iki ay sonra seçim hazırlıklarının tamamlanacağını kaydetti.İl genelindeki 2 bin 354 sandığa sorumlular atanacağını dile getiren Tugay, “Önümüzdeki iki aylık süreçte, yerel seçimler yarın olacakmış gibi tüm hazırlıklarımızı tamamlayacağız. Bu sürede sandık sorumluları ve sandık yönetim kurulu üyelerini belirleyeceğiz. İl genelindeki 2 bin 354 sandık sorumlusuyla toplantılar düzenleyip kendilerini her konuda bilgilendireceğiz.” dedi. Yerel seçim çalışmalarının il genelinde bütün teşkilatlar tarafından yürütüldüğünü ifade eden Esat Tugay, “Önümüzdeki yerel seçimlerde, başta Muğla Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm ilçe belediyelerini kazanmak istiyoruz. Muğla il genelindeki vatandaşların, AK Partili belediyelerin hizmetlerinden yararlanmasını hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri


Milletvekili Demir: Yüzde 60 oyla belediyeyi alıp, başarıyı taçlandıralım




AK Parti Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir, partisinin İlkadım ilçe teşkilatının başarılı çalışmalar yaptığını belirterek, "Yerel seçimde yüzde 60 oyla belediyeyi alıp, başarıyı taçlandıralım." dedi. Partisinin İlkadım İlçe Teşkilatı'nca düzenlenen programa katılan AK Parti Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir, başarılı çalışmaların yerel seçimlerde belediyeyi almakla taçlandırılması gerektiğini söyledi. "İLKADIM'IN BAŞARISI ÖNEMLİ"AK Parti İlkadım Teşkilatı, İstişare Toplantısı'nı Çatkaya Köyü'nde düzenlenen hamsi organizasyonunun ardından gerçekleştirdi. Partililerin yoğun katılımının olduğu toplantıya Milletvekili Cemal Yılmaz Demir'de katıldı. İlkadım teşkilatının başarının önce Samsun daha sonra da Türkiye'yi etkilediğini ifade eden Demir, "Burası çok büyük bir ilçe. Elde edilen başarı Samsun'un genelini ve Türkiye'yi ilgilendiriyor. Örneğin partimize buradan yüzde 60 oy çıksa, 9 milletvekilinin 8'i seçilir. Yerel seçimlerde de çok önemli bir yer İlkadım. Bunun için teşkilatlara çok büyük sorumluluklar düşüyor." dedi. "HEDEF YÜZDE 60 OY"Parti başarısı için gece gündüz çalışılması gerektiğini söyleyen Milletvekili Demir, "Çalışmalarımızda öncelik AK Parti olmalıdır. Aday kim olursa olsun partimizin başarı için durmadan çalışmalıyız. İlkadım teşkilatı gençlik kollarından, kadın kollarına, ana kademe yöneticilerine kadar çok başarılı çalışmalar yapıyor. Bu başarıyı yerel seçimde belediyeyi alarak taçlandıralım. Bunu da yüzde 60 oy alma hedefiyle yapmalıyız. Çok gayret gösterelim ve İlkadımlı'ya iktidarın imkanlarından yararlandıralım." diye konuştu. "SEÇİM SANDIKTA KAZANILIR"AK Parti İlkadım İlçe Başkanı İhsan Kurnaz ise İlkadım'ın yaklaşık 230 bin seçmenin bulunan büyük bir ilçe olduğuna dikkati çekerek, "Sorumluluğumuz çok fazla. Yönetim kurulu üyesinden, mahalle teşkilatına kadar çok sistemli çalışmalıyız. Yerel seçimlerin hazırlığına da başladık. Sandık Yönetim kurullarını oluşturmaya başladık. Seçim sandıkta kazanılır. Sandıklarımıza sahip çıkıp, İlkadım Belediyesi'ni geri alacağız. Hepinize bugüne kadar gösterdiğiniz özverili çalışmalardan dolayı teşekkür ederim." dedi. adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri


Günaydın: 'Yerele yetki verelim' denerek tek adam dönemi başlatılmak isteniyor




CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, yerele yetki verelim denerek tek adam dönemi başlatılmaya çalışıldığını söyledi. Günaydın, yerel yönetimlere ilişkin düzenlemeler ve yerel seçimlerle ilgili parti genel merkezinde basın toplantısı yaptı. Türkiye'de her iki belediyeden birini kapatacak olan yasa tasarısının bir dayatma olduğunu savunan Günaydın, parti olarak yerel referandum sürecini yürüttüklerini ifade etti. Yaptıkları referandumların sonuçlarına ilişkin bilgi veren Günaydın, hayır diyenlerin oranının yüzde 93 ile 98 arasında değiştiğini ifade etti. AK Parti'li Menderes Türel'in referandumlara yönelik eleştirilerine tepki gösteren Günaydın, yaptıkları referandumlara AK Parti'lilerin de katıldığını kaydetti. Yaptıkları referandumun Türel tarafından 'Çadır tiyatrosu' olarak değerlendirilmesinin demokrasiyi ne kadar anladığını gösterdiğini dile getiren Günaydın, referandum sonuçlarını Meclise göndereceklerini ifade etti. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Günaydın, CHP'nin Cumhuriyet yürüyüşleri düzenleyip düzenlemeyeceğine ilişkin bir soruya yürüyüş yapmak için bir izne gerek olmadığını vurguladı. Herkesin bu yürüyüşe katılabileceğini dile getiren Günaydın, buna ilişkin bir yasak girişimini ise "Yırtar atarız" şeklinde değerlendirdi. Kamuoyunda 'Büyükşehir tasarısı' olarak bilinen teklifle ilgili bir soruya da Günaydın, yerel yönetimlerin güçlendirilmesini, demokrasinin güçlendirilmesini istediklerini belirtti. İllerin büyükşehir olmasına karşı olmadıklarını anlatan Günaydın, daha çok sayıda ilin büyükşehiri hak ettiğini bildiklerini ifade etti. "SEÇİM KURNAZLIĞI İLE VATANDAŞIN İRADESİNE İPOTEK KOYULACAK"Yerele yetki verelim denerek tek adam dönemi başlatılmaya çalışıldığını ileri süren Günaydın, İl Özel İdareleri ve yerel yönetimleri kapatarak reform yapılmasının ise AK Parti'ye ait bir mantık olduğunu savundu. Düzenlemenin vatandaşa etkin hizmet olarak dönmeyeceğini, hizmetsizlik olarak döneceğini vurgulayan Günaydın, AK Parti çevrelerinin seçim değişikliği işlerinden hoşlandığını belirterek seçim kurnazlığı ile vatandaşın iradesine ipotek koyulacağını söyledi. Kanun teklifiyle ilgili gerek getiriliş biçimi, gerek içeriğindeki anti-demokratik maddelere karşı olduklarını ifade eden Günaydın, yapılanın yerel seçimlere doğru AK Parti'nin telaşı olduğunu savundu. Yerel seçimlerin öne alınmasına yönelik bir soruya ise Günaydın, olayın Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopter kazası ve kış şartları olmadığının altını çizdi. Günaydın, asıl meselenin Cumhurbaşkanı seçimleri olduğunu kaydetti. AK Parti ile yapılan görüşmede yerel seçimlerin yapılacağı tarih konusunda bir tarih belirlenmediğini ifade eden Günaydın, yerel seçimlerin öne alınması için Anayasa değişikliği gerektiğini ancak yerel yönetimler konusundaki değişikliğin ise bir Anayasa değişikliği olmadığını söyledi.adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri


AK Parti Grup Başkanvekili Ünal: PKK sorunu 2 yıl içerisinde bitecek




AK Parti Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, PKK sorununun 2 yıl içerisinde çözüleceğini iddia etti. Ünal, "2012 yılı terör örgütünün 4. evre olarak nitelediği yıldı. Bu evre devrimci halk savaşı evresiydi. Halkın sivil hareketle devletin karşısına dikileceğini düşünüyorlardı. Bunda başarıya ulaşamadılar. Halk silahı kabul etmedi. Özellikle Şemdinli-Yüksekova hattında emellerini gerçekleştiremediler. Süreç çözüme doğru gidiyor." dedi.Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası'nın (KMTSO) 48. Meclis Toplantısı'nda konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, iş adamlarının sorularını yanıtladı. PKK ile sürdürülen mücadeleyi anlatan Ünal, askerlerin kırsala çıkararak hedef haline gelmeden anlık istihbarata dayalı nokta operasyonlar yaptığını söyledi. Demokratikleşme yönünde atılan adımların ve işin siyasi yönünün kararlılıkla sürdürülmesi halinde PKK’nın 2 yıl içerisinde ortadan kalkacağını ifade eden Ünal, şunları söyledi: “PKK ile mücadele bu şekilde sürdürülürse ve demokratikleşme yönünde atılan adımlar ve işin siyasi boyutu bu şekilde sürdürülürse 2 yıl içerisinde 'terör' diye bir sorunumuz kalmayacak' dedim. Bu sözümün de arkasında duruyorum. Çünkü 2 yıldan beri Türkiye ciddi anlamda savunma yapmaksızın kendi askerini kırsala çıkarıp hedef haline getirmeden istihbarata dayalı nokta operasyon yaparak terörle mücadele ediyor. 2012 yılı terör örgütünün 4. evre olarak nitelediği yıldı. Bu evre devrimci halk savaşı evresiydi. Halkın sivil hareketle devletin karşısına dikileceğini düşünüyorlardı. Bunda başarıya ulaşamadılar. Halk silahı kabul etmedi. Özellikle Şemdinli-Yüksekova hattında emellerini gerçekleştiremediler. Süreç çözüme doğru gidiyor. PKK’nın elindeki silahın meşruiyeti kalmadı. Geçmişte PKK şiddeti bir çözüm aracı olarak kullanırken, şiddet zemin buluyordu. Artık devletin teröristle sivil vatandaşı birbirinden ayırıyor olması, devletin terörle mücadele anlayışını tamamen değiştirmesi, silahı bir çözüm aracı olmaktan çıkardı. Terör örgütü de silahla bu süreci devam ettiremez. Bu nedenle bu sorunun 2 yıla kalmadan çözüleceğini ve Türkiye’nin bu soruna hapsedilemeyeceğini söylemek istiyorum."İKTİDARA GELDİĞİMİZDE TÜRKİYE'NİN SORUNLARINI BİLİYORDUKİktidara geldiklerinde hükümet olarak Türkiye'nin sorunlarını bildiklerini kaydeden Ünal, demokratikleşme ve kalkınma programını kaleme aldıklarını belirtti. AK Parti'nin kuruluş programında bu sorunları dile getirdiklerini ifade eden Ünal "Biz iktidara geldiğimizde demokratikleşme ve kalkınma programı diye bir program kaleme aldık.Türkiye'nin sorunlarını biliyorduk ve AK Parti'nin kuruluş programında bu sorunları dile getirdik. Bugün geri dönüp baktığımda 2002'de kaleme aldığımız, seçim beyannamelerinde, hükÜmet programlarında dile getirdiğimiz konuların birbiriyle bütünlük ve istikrar arz ettiğini net bir şekilde gördük. Kendinizi bir meselenin dışında görüyor ve o meseleye dışarıdan bakıyorsanız başarılı olmanız mümkün değildir. Bir işi tuttuğunuz zaman kalbinden tutacaksınız ve bir işi yapmak istiyorsanız o işin delisi olacaksınız. Gece o iş rüyalarınıza girecek. Bunu en iyi iş adamları bilir. Yani dertlenen o meseleyi kendine dert edinen ve bunun için de kendisini feda eden insanların sonuç aldığını tarih bugüne kadar bir çok kez yazmıştır. Ak Parti'nin bu konuda temel özelliği de meseleyi ucundan kıyısından yakalaması değil, meseleyi kalbinden yakalamasıdır" diye konuştu.BAŞBAKAN ERDOĞAN TÜRKİYE’NİN BÖLGEYE VE DÜNYAYA HEDİYE ETTİĞİ BÜYÜK BİR MARKADIRÜnal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bölgede ve dünyada marka değeri taşıdığını vurguladı. Liderlikte 2 şeyin önemli olduğuna değinen Ünal, “Güçlü bir hikayeniz ve vizyonunuzun olması gerekiyor. Liderliğe bu pencereden bakıldığı zaman, Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin bölgeye ve dünyaya hediye ettiği büyük bir markadır. Liderlik anlamında büyük bir markadır. Bugün dünyaya baktığınızda bana kaç tane lider sayabilirsiniz. Obama'yı sayabilirsiniz, Sarkozy gitti, Ahmedinejad belki bölgede konuşabilirdi ama gücünü kaybetmiş durumda. Dolayısıyla başbakanımız, şu anda hem akademik anlamda hem sosyolojik anlamda hem siyasi anlamda kendini gerçekleştiren, kendi ülkesini dönüştüren ve kendi siyasetini gerçekleştiren ve en önemlisi muhalefeti dönüştürebilen güçlü bir liderliğe sahip. Artık Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'nin yetiştirdiği sahip çıkılması gereken bir marka” ifadelerini kullandı. KMTSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI KEMAL KARAKÜÇÜK KMTSO Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Karaküçük ise konuşmasında Tomsuklu Organize Sanayi Bölgesine yer belirlemek için teknik heyetin inceleme yapacağını ve bahar ayında OSB’ye talep toplamaya başlayacaklarını belirtti. Kahramanmaraş sanayinin enerji tüketiminde Adana, Kayseri, Denizli, Mersin, Manisa ve Eskişehir gibi sanayi şehirlerini geride bıraktığını hatırlatan Karaküçük, şunları kaydetti; “Kahramanmaraş'ta son 10 yılda 7.5 milyar TL özel sektör yatırımı, yıllık 6 milyar TL sanayi hasılası gerçekleştirildi. Türkiye iplik üretiminin yüzde 35'i kumaş üretiminin yüzde 10'u, metal mutfak eşyalarının yüzde 60'ı üretildi. Yine ülkemizin elektrik üretiminin yüzde 8'i, çimento üretiminin yüzde 7'si Kahramanmaraş'ta üretildi. Türkiye'nin ilk bin şirketi arasında 15 Maraşlı firma yer aldı. 2012 yılında 1,5 milyar TL vergi veren, 100 bin kişiye istihdam oluşturan, 750 milyon dolar ihracata ulaşan bir kent olduk. Bu yükselişimiz hükumetimizin reel sektöre verdiği en büyük desteklerden biri olan 5084 sayılı kanun sayesinde olmuştur. İlimizde gerçekleşen bu ekonomik gelişmelerin devamı adına yıl sonunda süresi sona erecek olan Türkiye'nin ekonomik sorunlarının en iyi reçetesi niteliğindeki 5084 sayılı kanunun istihdam desteğinin uzatılması çok yararlı olacaktır. Bizim bu noktadaki önerimiz, hazineye yük olmamak açısından 49 ilde uygulanan teşvikin Suriye'deki iç savaş nedeniyle ticareti olumsuz etkilenmiş olan sadece 8-10 ilde uygulanmasıdır. Devletimizin desteği bu itibarla bizler için çok önemlidir. Bugüne kadar verdiğiniz destekleri bundan sonra da sürdürmenizi bekliyor, katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum".Toplantıya, Türkiye Parlamenterler Birliği Başkanı ve Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, Ak Parti Kahramanmaraş milletvekilleri, Yıldırım Ramazanoğlu, Sıtkı Güvenç, Ak Parti İl Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, Merkez İlçe Başkanı Necati Okay ile iş adamları katıldı.adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri yerel seçimler yerel seçim sonuçları2014 yerel seçim2014 yerel seçim sonuçlarıAdana yerel seçimleri Adana yerel seçim sonuçlarıadana 2014 yerel seçimAdana 2014 yerel seçim sonuçları30 mart 2014 yerel seçimler 30 mart 2014 yerel seçim sonuçları2014 yerel seçim2014 yerel seçim sonuçları


MHP İzmir İl Başkanı Karataş görevine başladı




MHP İzmir İl Başkanlığı'na atanan ve coşkulu bir devir teslim töreniyle makamına oturan Necat Karataş, çalışmalarına hızlı başladı. Dün (26 Ekim) yapılan törende yönetim kurulunu da açıklayan Karataş, hiç vakit kaybetmeden ilçe başkanları ve il yönetim kurullarını toplantıya aldı.MHP Genel Merkezi'nin ve kendilerinin hedefinin, 2014 yerel seçimlerinde yerel yönetimlerde söz sahibi olmak olduğunu açıklayan Karataş, bütün ilçe başkanlarına ve yönetim kurulu üyelerine ilk talimatnı verdi: "Hedefimiz, mahalli idareler seçimlerinden zaferle çıkmaktır. Bütün teşkilatlarımız, başkan, yönetici ve mensuplarıyla tecrübeli yapılardan oluşmaktadır. İnanıyorum ki seçim tecrübelerimiz, 2014 mahalli idareler seçimlerinde partimizin başarısına büyük katkı sağlayacaktır.” Zafer için ne gerekiyorsa yapacaklarını söyleyen İl Başkanı Karataş, “Bu sebeple tüm teşkilatlarımızın, kapılarını gönüllerimiz gibi ardına kadar açmalarını istiyorum. Hiçbir MHP mensubunun bizden uzakta durmasına ve parti çalışmalarımızın dışında kalmasına tahammülümüz yoktur. Milliyetçi-Ülkücü hareketin mensupları, birliğin kıymetini en iyi bilenlerdir.” şeklinde konuştu.adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri


Gökçek: Bir belediye başkanı için seçime gidilecek en uygun ay Ekim ayıdır




Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, yerel seçimlerin öne alınmasını desteklediğini söyledi. Gökçek, "Bir belediye başkanı için seçime gidilecek en uygun ay Ekim ayıdır. Belediyeler genel olarak çalışmalarını yaz aylarında yapar. Yaz aylarında her taraf dağınık olur. Sonbahara doğruda her tarafı toparlar ve böyle seçime gider. Bundan daha mükemmel bir ay olamaz." dedi. Başkan Gökçek, katıldığı bir televizyon programından yerel seçim tarihinden yeniden adaylığına kadar bir çok soruya cevap verdi. Yerel seçimin 2013 yılının Ekim ayına alınmasını destekleyip desteklemediği şeklinde soruya Gökçek, "Şunun için destekliyorum. Birincisi partimizin kararı, ikincisi de bir belediye başkanı için seçime gidilecek en uygun ay Ekim ayıdır. Neden diyeceksiniz? Belediyeler genel olarak çalışmalarını yaz aylarında yapar. Yaz aylarında her taraf dağınık olur. Sonbahara doğruda her tarafı toparlar ve böyle seçime gider. Bundan daha mükemmel bir ay olamaz." ifadelerini kullandı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adının geçmesi konusundaki bir soruya Gökçek, "Ali Babacan son derece başarılı, Türkiye’ye çok şey kazandırmış bir bakandır. Her şeye de layıktır. Kendisi de geçen günlerde açıklama yaptı. Aday olmadığını da kendisi söyledi. Babacan adını da Melih Gökçek’in burada olmasından rahatsızlık duyanlar çıkarıyorlar. Sayın Babacan da bu konudaki rahatsızlığını ortaya koydu. Sayın Babacan olmaz da başka bir bakan başka bir AK Partili arkadaşımız aday olur. Herhangi bir mahsur yok en tabii de hakkıdır." diye konuştu. Adaylık konusundaki soruya Gökçek, "Kendime güveniyorum güvenmesine de, her şey nasip işidir." karşılığını verdi. Gökçek, şunları söyledi: "Bu konuda kalkıp şu olacak, bu olacak, bu gelecek, bu gidecek diye konuşmak doğru değil. Ben bu seçim serüvenini dört kez yaşadım. Biliyorsunuz bu benim beşinci seçimim olacak. Dolayısıyla ben halkıma güveniyorsam, bu konuda partime güveniyorsam, genel Başkanım da bana güveniyorsa beni aday gösterecekse zaten sorun yok. Aday göstermezse de o da takdir meselesidir."adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri


26 Şubat 2013 Salı

ADANA 27 Mart 1994 İl Genel Meclisi Seçimi Sonuçları











Genel Veriler



Sandık Sayısı

:

58



Seçmen Sayısı

:

13.988



Açılan Sandık

:

58



Kullanılan Oy

:

13.334



Geçerli Oy

:

12.945



Oy Kullanma Oranı

:

%
95.325



Sandık Açılma Oranı

:

%
100.000



Toplam Sandalye Sayısı

:

0







Lider Partilerin Oy Dağılımı









MHP





22.008










DSP





20.139










ANAP





17.103










DYP





14.832










RP





11.278






















Parti

Aday Ad Soyadı

Kazanilan Sandalye

Alınan Oy










MHP



0

2.849










DSP



0

2.607










ANAP



0

2.214










DYP



0

1.920










RP



0

1.460










SHP



0

1.299










CHP



0

293










MP



0

172










BBP



0

62










SBP



0

36










İP



0

33










DP



0

0










YDP



0

0






















adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri yerel seçimler yerel seçim sonuçları2014 yerel seçim2014 yerel seçim sonuçlarıAdana yerel seçimleri Adana yerel seçim sonuçlarıadana 2014 yerel seçimAdana 2014 yerel seçim sonuçları30 mart 2014 yerel seçimler 30 mart 2014 yerel seçim sonuçları2014 yerel seçim2014 yerel seçim sonuçları


Bakan Günay: Üçüncü dönem bakanlık yapmayı düşünmüyorum




İki dönemdir Kültür ve Turizm Bakanlığı görevini yürüten Ertuğrul Günay, üçüncü döneminde bakanlık yapmayı düşünmediğini söyledi. Yeni insanlara yol açılması gerektiğini ifade eden Ertuğurul Günay, "Tarihle, kültürle ve arkeolojiyle ilgili özel meraklarıma yönelik işler yapmayı düşünüyorum." dedi.Topkapı Sarayı’nda bulunan Seferli Koğuşu’nun restorasyonu ile ilgili protokol anlaşması imzalayan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bakanlık görevinin ne zaman sona ereceğine ilişkin bilgiler verdi. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Günay, bundan sonraki dönemde bakanlık düşünmediği için birtakım projeleri tamamlamak istediğini anlattı. 2014-2015 seçim döneminde görev süresinin dolduğunu dile getiren Günay, “İkinci dönemin başındayım ben. İkinci dönemin sonu yeter. 5 yıl doldu. Yeni insanlara, yeni heyecanlara yol açmak gerekir. Tamamen tarihle, kültürle, arkeolojiyle ilgili özel meraklarıma dönük işler yapmak istiyorum. Siyasetten hiçbir zaman emekli olunmaz. 75-80 yaşında delikanlı adamlar siyaset yapıyor memlekette. Üçüncü dönem daha düşünmüyorum. Bakanlık olarak düşünmüyorum. Bugünlerde herkes çarpıcı açıklamalar yapıyor. Ben de bunu söyleyeyim. Bu dönem içinde bu işler bitsin istiyorum. Biz geçen dönem Topkapı Sarayı’nda önemli işler yaptık. Saray avlusundan gecekondu çıkarmaktan milli savunma deposu çıkarmaya kadar radikal adımlar attık. Restorasyon devam edecek.” şekilnde konuştu.adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri


Aldırmaz: Adana'nın geleceği parlak




TV8’de yayınlanan “Erkan Tan’la Başkentten” Programının canlı yayın konuğu olan Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, Ankara’nın idari merkez, İstanbul’un finans merkezi olduğunu söyleyerek, “Yakın bir gelecekte Adana da Türkiye’nin ticaret, tarım ve enerji merkezi olacak” dedi.Bu sabah TV8’de Erkan Tan’ın hazırlayıp sunduğu programda Adana’ya yaptığı hizmetleri ve Büyükşehir Belediyesi’nin yeni hedeflerini anlatan Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, yerel yönetimlerde ‘Ortak Akıl’ anlayışının hakim olması gerektiğinin altını çizdi. 20 ay önce ‘Ortak Akıl, Ortak Başarı’ sloganıyla göreve başladığı Adana Büyükşehir Belediyesi’nin, tüm kesimlerle uyum içerisinde çalıştığını anlatan Başkan Vekili Aldırmaz, “Yerel yöneticiler, ortak akılla hareket etmeli, uygulamada kararlı ve cesur olmalı. Hükümetle, iktidarla, Valilikle, meslek odalarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla uyumlu çalışmalı. Biz bunu başardık. Belediyemizde ‘ben’ değil, ‘biz’ anlayışını hakim kıldık. Bu nedenle benim için ‘bağımsız Ak Partili’ diyorlar. Hükümetle uyumlu çalışmayan yerel yönetimler başarılı olamaz, önemli hizmetler üretemez. Ayrıca, hükümetimizin icraatlarını destekliyorum. Türkiye’de hayal edemeyeceğimiz projeleri yaşama geçirdi. Sadece TOKİ’nin kentimizde yaptığı hastane, Adana’da Cumhuriyet tarihinde yapılan tüm devlet hastanelerinin toplamından büyük.” şeklinde konuştu.Çukurova’da başlattığı “Bölgesel İşbirliği” çalışmalarını da anlatan Başkan vekili Aldırmaz, “Eskiden Adana’nın sınırı, Mut’tan Hatay’a kadar uzanıyormuş. Siyasi nedenlerle kentler birbirlerinden ayrılmış. Bu coğrafyada 7 milyon nüfus yaşıyor. Belki biz kentleri tekrar birleştiremeyiz ama, Bölgesel işbirliği ile projelerimizi birleştirebiliriz” dedi.Adana’nın çok önemli tarihi mirasa, doğal güzelliklere sahip olduğunu da vurgulayan Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, “Geçen yıl haziran ayında Toroslar’ın zirvesine çıktım. Çinili Göl’ün buzla kaplı olduğuna tanık oldum. Adana’da hava sıcaklığı 38 derece iken, Toroslar’ın eteğinde kır çiçekleriyle karşılaşıp baharı yaşadım, biraz daha yukarıda Çinili Göl’ün buzullarla kaplı olduğunu gördüm. Bu kadar kısa mesafede, 3 mevsimin yaşandığı başka bir yer olduğunu tahmin etmiyorum. Sinema filmcilerinin dikkatini çekmek için bu geziyi belgesel hale getirdim. Şimdi Adana’da birkaç film birden çekiliyor. Bu çalışmada amacım, kentimizin tanıtımını yapmaktı, bunu da başardığımı sanıyorum” şeklinde konuştu.Adana’da uyumlu çalışmanın en üst seviyede olduğunu kaydeden Başkan Vekili Aldırmaz, “Hükümetimiz, milletvekillerimiz, valiliğimiz, belediyelerimiz, meslek odalarımız, sivil toplum kuruluşlarımızla, ‘ortak akıl toplum projesidir’ anlayışıyla birlikte hareket ediyoruz. Bunun olumlu sonuçlarını da alıyoruz” dedi.Adana’nın geleceğinin çok parlak olduğuna işaret eden Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, şunları söyledi; “Günümüzde Ankara idari merkez, İstanbul finans merkezi. Çok yakın bir gelecekte Adana da, Türkiye’nin ticaret, tarım ve enerji merkezi olacak. Ayrıca, Adana turizmde de, İstanbul, İzmir ve Antalya’dan sonra 4. büyük merkez olacak. Biz Adana’nın geleceğini buna göre planlıyoruz”.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Adana için verdiği müjdeleri de anlatan Başkan Vekili Aldırmaz, sözlerini şöyle tamamladı; “Cumhurbaşkanımızı Adana’da 3 gün ağırlamıştık. Daha sonra Başbakanımız kentimizi onurlandırdı. Yeni üniversite talebinde bulunmuştuk. Başbakanımız Sayın Erdoğan’ın, seçim öncesi verdiği müjdeler arasındaki Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi kuruldu. Rektörü atandı. Adana Büyükşehir Belediyemizin yarısını rektörlüğe verdik. Diğer müjdelerin yaşama geçmesi için, belediye olarak üzerimize düşen görevi yerine getiriyoruz. Arsalarını temin ediyor, imar düzenlemelerini yapıyoruz.”adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri yerel seçimler yerel seçim sonuçları2014 yerel seçim2014 yerel seçim sonuçlarıAdana yerel seçimleri Adana yerel seçim sonuçlarıadana 2014 yerel seçimAdana 2014 yerel seçim sonuçları30 mart 2014 yerel seçimler 30 mart 2014 yerel seçim sonuçları2014 yerel seçim2014 yerel seçim sonuçları


Gürkan: Gücümüzü halkımızdan alıyoruz




AK Parti Adana Milletvekili Fatoş Gürkan, Kozan ve yaylalarını ziyaret etti, vatandaşların sorunlarını dinledi. Vekil Gürkan, ilk olarak geçtiğimiz günlerde trafik kazası sonucu hayatını kaybeden itfaiye eri Halit Yıldırım’ın Hamam köyündeki ailesi ile TEDAŞ personeli Seyhan Mercan’ın Aslanlı köyündeki ailelerine başsağlığı diledi. Gürkan, daha sonra Kozan’a bağlı Savruk Yaylası’nda vatandaşlar ile bir araya geldi. Gürkan, “AK Parti olarak 10 yıldır halkımıza hizmet vermenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bizler sadece seçim zamanı değil her zaman halkımızın yanındayız. Çünkü bizler gücümüzü halkımızdan alıyoruz.” diye konuştu. “2B UYGULAMASINI GERÇEKLEŞTİRMEK BİZLERE NASİP OLDU” 2B yasası hakkında vatandaşları bilgilendiren AK Parti Adana Milletvekili Fatoş Gürkan, şunları söyledi: “Bugüne kadar hiçbir hükümetin gerçekleştiremediği 2B uygulamasını gerçekleştirmek bizlere nasip oldu. Şuanda 2B’ler askıya çıktı. Bu haklardan yararlanmak isteyen vatandaşlarımız bağlı bulundukları orman işletme müdürlüklerine başvurularını yapabilirler. 2B’den yararlanmak isteyen vatandaşlarımızın daha önce düzenlenmiş olan 2B kullanım tutanaklarında isimlerinin yer alması gerekiyor. Rayiç bedellerini ödeyerek başvurularını yapabilirler. 2B’lerin satış rayiç bedeli bölgenin normal değerinin yüzde yetmişi kadardır. Yani devletimiz burada yüzde otuzluk bir indirim sağlayarak vatandaşlarımıza gereken toleransı sağlamaktadır. 2B’lerde köy sınırında olan yerler için 4 yılda 8, ilçe sınırlarında olan yerler için 3 yılda 6 ay taksit imkanı sağlanmaktadır. 2B’den yararlanmak isteyen vatandaşlarımız 30 Ekim tarihine kadar başvurularını yapabilirler. Ayrıca başvurularda ilçe sınırları için 2000 TL, köy sınırları için 1000 TL ücret alınmaktadır. Hükümetimiz 2B’lerden elde edeceği gelirin yüzde 10’unu köyleri kalkındırmada, geriye kalan miktarı ise kentsel dönüşümlerde kullanacaktır.” AMACIMIZ EĞİTİMİN KALİTESİNİ YÜKSELTMEK Okullarda bu yıl uygulamaya geçecek olan 4+4+4 eğitim sistemine değinen Milletvekili Gürkan, “Bu sistemdeki amacımız eğitim öğretimin kalitesini en iyi seviyeye yükseltmektir. Bu sistem birçok Avrupa ülkesinde uygulanmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir.” dedi. AK Parti hükümeti zamanında kadınlara gereken önemin verildiğini belirten Milletvekili Fatoş Gürkan, “Artık eşi vefat etmiş ve muhtaç durumda olan kadınlarımıza devletimiz aylık 250 TL maaş bağlayacaktır. Böylece kadınlarımız kimseye muhtaç olmadan kendi ayakları üzerinde durabileceklerdir.” şeklinde konuştu. Çulluuşağı Yaylası ile devam eden gezi programına, AK Parti Kozan İlçe Başkanı Av. Yusuf Bilgili ve yönetimi, Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Kurtaran ve yönetimi, AK Parti önceki dönem ilçe Başkanı Zeki Ak, İl Genel Meclis Üyesi Hadi Tekdemir, Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Sıtkı Polat, AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Dinç ve DSİ ASO Şube Müdürü Hüseyin Yelmen katıldı. adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri yerel seçimler yerel seçim sonuçları2014 yerel seçim2014 yerel seçim sonuçlarıAdana yerel seçimleri Adana yerel seçim sonuçlarıadana 2014 yerel seçimAdana 2014 yerel seçim sonuçları30 mart 2014 yerel seçimler 30 mart 2014 yerel seçim sonuçları2014 yerel seçim2014 yerel seçim sonuçları


Bahçeli: Referandum yolu doğru değil




MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yerel seçimlerin erkene alınmasını sağlayacak anayasa değişikliğinde ortaya çıkan sonucun, referanduma götürülmesini doğru bulmadıklarını söyledi. Bahçeli, Konya Ereğli Belediyesi'nin düzenlediği toplu açılış törenine katıldı. Burada toplanan vatandaşlara seslenen Bahçeli, yerel seçimlerin öne alınması için yapılan anayasa değişikliğine değindi. Bahçeli, seçimlerin erkene alınmasını sağlayacak anayasa değişikliğinin referandum seçeneğini dışarıda bırakacak oy çokluğu ile geçmediğini hatırlattı. Devlet Bahçeli, "Biz parti olarak söz konusu seçimlerin 27 Ekim 2013 tarihine alınması hususundaki irademizi daha önce duyurmuştuk. Bu yöndeki kararımızı da muhataplarımıza bildirmiştik. Normal yapılış tarihi 30 Mart 2014 yılı olan mahalli idareler seçimlerinin erkene alınmasının bize göre 3 avantajlı yanı bulunmaktadır. 2014 yılının 28 Ağustos tarihinde cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecektir. Aynı yılda iki seçim yapılması milletimize ek bir külfet getirecektir. Bunun önüne geçilmesi için seçimlerin 27 Ekim 2013 yılına alınmasını sıcak baktık ve destek verdik. İkinci olarak, aynı yıl içinde yapılacak 2 seçim dolayısıyla ortaya çıkacak kaynak sarfiyatının azaltılması gerektiğini düşündük. Diğer yandan mart ayında mevsim şartlarının olumsuzluğu ortadadır. Bundan hareketle 27 Ekim 2013 tarihini mantıklı gördük." dedi. Seçimlerin erkene alınmasını sağlayacak anayasa değişikliğinin referandum seçeneğini dışarıda bırakacak oy çokluğu ile geçmediğini hatırlatan Bahçeli şunları söyledi; "Seçimlerin erkene alınmasını sağlayacak anayasa değişikliğinin ikinci turunda ise maalesef arzulamadığımız netice ortaya çıkmıştır. Parti olarak daha önceki söz ve kararımıza sadık kalarak TBMM'ndeki oylamada üzerimize düşeni yaptık. Ancak anayasa değişikliği referandum seçeneğini dışarıda bırakacak oy çokluğu ile kabul edilmemiştir. Bu durum karşısında Cumhurbaşkanı ya anayasa değişikliğini referanduma götürecek ya da TBMM'ye aynen iade edecektir. Bize göre referandum yolu doğru değildir. Milletimizi yeni bir referandumla uğraştırmak, hakkaniyet ve siyasi ahlak kurallarıyla izah edilemeyecektir. Şayet bu değişiklik Meclis'e gelir ise aynı siyasi tutumumuzu sürdüreceğimizi de herkes bilmelidir." dedi. adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri


25 Şubat 2013 Pazartesi

Medya Etik Konseyi 3. Genel Kurulu'nu yaptı




Medya Etik Konseyi (MEK) Derneği 3. Olağan Genel Kurulu yapıldı. Kurucu Başkan Halit Esendir yeniden genel başkanlığa seçildi. Başkan yardımcılıklarına; Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay ve Hilal TV Genel Yayın Yönetmeni Hakan Sarıhan getirildi. Nejat Sezik ise Genel Sekreter oldu. Yazılı ve görsel medyanın güvenirliliğini sağlamak için medyada özdenetim yapmak, okur ve izleyicileri hakları konusunda bilgilendirmek amacıyla 2007 yılında kurulan Medya Etik Konseyi Derneği'nin 3. Olağan Genel Kurulu, Mecidiyeköy Kültür Merkezi’nde bulunan dernek merkezinde gerçekleştirildi. Toplantıda, Divan Kurulu Başkanlığı'na Hüseyin Gökçe, katip üyeliklere Bedrettin Uğur ve Nejat Sezik seçildi. Ardından Genel Başkan Halit Esendir, 2011 ve 2012 yılı Yönetim Kurulu faaliyet raporunu okudu. Denetim kurulu üyesi Bedrettin Uğur, 2011 ve 2012 yılı denetleme raporlarını sundu. 2011 ve 2012 yılı bütçesi, yönetim ve denetleme raporları ibra edildi. Yapılan seçim sonrasında, tek liste ile yönetime talip olan kurucu başkan gazeteci-yazar Halit Esendir’in listesi genel kurul tarafından onaylandı. 31 Aralık 2014’e kadar 2 yıl görev yapacak MEK yetkili kurullarının belirlenmesi için oylamaya geçildi. Esendir’in listesi okundu ve oylama yapıldı. Liste, katılan üyelerin oy çokluğu ile kabul edildi. Halit Esendir, yeniden başkan seçilirken, yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: Genel Başkan Halit Esendir, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Atalay, Genel Başkan Yardımcısı Hakan Sarıhan, Muhasip Üye Servet Engin, Yazılı Basın İzlemeden Sorumlu Üye Hüseyin Gökçe, TV, Radyo İzlemeden Sorumlu Üye Mehmet Şeyho, Medya ve Ajans İzlemeden Sorumlu Üye Nevzat Bayhan. adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri


Kocaoğlu savunmasını tamamladı, CHP'lilerin adliye nöbeti ikinci gün bitti




İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB)’ne düzenlenen yolsuzluk operasyonuyla ilgili davada savunmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, iddianamede sapla samanın birbirine karıştırıldığı öne sürdü. Boğazından bir kuruş haram lokmanın geçmediğini belirterek hakkındaki suçlamaların tamamını reddeden Kocaoğlu, çete reisi olmadığını söyleyerek beraatini talep etti. Dün (3 Nisan) CHP’lilerle belediye işçi ve memurları tarafından miting alanına dönüştürülen İzmir Adliyesi'nin önü bugün boştu.İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün başlayan 130 sanıklı davanın ikinci günü, iddianamede bir numaralı sanık olan Kocaoğlu’nun, hakkındaki iddialara cevap vermesiyle başladı. İddianamenin kendisi için başarı ve iftihar sertifikası olduğunu, operasyonun belediyeyi çökertmek amacıyla yapıldığını iddia eden Kocaoğlu, “Belediye mevzuatını ve Kamu İhale Yasası'nı bilmeyen kişiler tarafından yapılan soruşturma, denetleme, kovuşturma ve bilirkişi süreçleri nedeniyle başımıza bu olaylar geldi.” dedi. Hayatı boyunca haksız kazanç elde etmediğini, bir lira vergi kaçırmadığını söyleyen Kocaoğlu, servetinin incelenmesi durumunda bunun ortaya çıkacağını belirtti.'SUÇ ÖRGÜTÜ NİTELEMESİNİ REDDEDİYORUM'İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir suç örgütü olarak nitelenmesini reddeden Kocaoğlu, “Bu, yasayla kurulmuş İBB örgütüdür. İBB’nin suç örgütü olduğunu ifade etmek, bence savcılığın ve iddia makamının sorumluluğundadır.” dedi. Operasyon sürecinde 52 vergi denetçisinin şirketlere dağılarak, yetki alanlarında olmayan birçok konuya el attığını öne süren Kocaoğlu, hiçbir gizli saklı durumlarının olmaması sebebiyle bütün evrakları açtıklarını kaydetti. Denetçilerin belediye mevzuatı ile ilgili hiçbir bilgileri olmadığını öne süren Kocaoğlu, “Bu vergi denetçileri ve bilirkişilerin, kendi iştigal konuları olan vergi mevzuatını bile bilmedikleri ayan beyan ortaya çıkmıştır.” şeklinde konuştu.'CUMHURBAŞKANI GÜL’DEN, DDK’NİN BÜYÜKŞEHİR'İ DENETLEMESİNİ İSTEDİM'Büyükşehir Belediyesi'ne denetçilerin hazırladığı evraklar üzerinden operasyon yapıldığını iddia eden Aziz Kocaoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü bir İzmir programının ardından havalimanında uğurlarken kendisinden, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin denetlenmesi için Devlet Denetleme Kurulu (DDK)'nu görevlendirmesini istediğini söyledi. Bu talebini yazılı olarak Cumhurbaşkanı Gül’e ilettiğine de savunmasında yer veren Kocaoğlu, “Yazımın ulaşmasının ardından Cumhurbaşkanımız arayıp konuyla ilgileneceğini, yasal bir engel olmaması durumunda denetçileri göndereceğini söyledi. Bugüne kadar da Devlet Denetleme Kurulu’ndan bir eleman gelmedi. Biz denetlenmekten yanayız, çünkü ne yaptığımızı biliyoruz.” diye konuştu.'AMAÇ İBB’Yİ ÇÖKERTMEK OLABİLİR'Büyükşehir’e 2011’de 100’ün üzerinde denetçi geldiğini, İçişleri Bakanlığı’nın 9 soruşturma izni verdiğini, 5’inin lehlerine, 2’sinin de aleyhlerine sonuçlandığını dile getiren Kocaoğlu, denetçiler ve soruşturmalarla belediyenin kilitlenip çalışamaz hale getirilmek istendiğini öne sürdü. Kocaoğlu, “Amaç İBB’yi çökertmek olabilir, amaç siyasi olabilir. Suçlamaların hepsi, hiçbir suç içermemektedir. Bunu dünya âlem, konunun tüm otoriteleri bilmektedir ama bir görev yapılıyor, bir organizasyon var. Bir çeteden söz ediliyor. Bu çetenin İBB ve çalışanları olmadığı kesin. Bu mahkemenin görevi, bu çetenin kim olduğunu çıkarmaktır.” diyerek mahkeme heyetinden talepte bulundu. İkinci operasyonun İzmir için çok önemli olan EXPO gezisinde sırasında yapıldığını da hatırlatan Kocaoğlu, “Sabah 06.00’da operasyon haberiyle uyandık. İlk uçakla İzmir’e dönmek zorunda kaldım. Operasyonda yeni ne iddia vardı, niçin yapıldı? Eski soruşturmalardan başka bir şey yoktu. Bir şey var mı diye korkarak geldik, hiçbir şey olmadığını gördük. Bizi İzmir için en önemli görevlerden birinden palas pandıras getirmek için yapıldığını gördük.” diye konuştu. SUÇLAMALARA CEVAP VERDİHakkındaki suçlamalara Çankaya Katlı Otoparkı ihalesiyle cevap vermeye başlayan Kocaoğlu, ihalenin bir önceki yılın cirosunun üç katı olan 4 milyon 411 bin liraya ulaştığını söyledi. İhale rakamının akla mantığa ve gerçeğe aykırı olduğunu, bu sebeple iptal ettiğini anlatan Kocaoğlu, “Burada herhangi bir ihlâl ve suç unsuru bulunmamaktadır, bunu yüce yargıya sunuyorum. Belediye, hem kendi mal varlığını hem de bağlı şirketlerin mal varlığını korumak zorundadır. Suç unsuru olarak getirilen, belediyenin otoparkını kendi şirketine vermesidir, bunu takdirlerinize bırakıyorum.” dedi. Kocaoğlu, İZBAN tanıtım filmi ihalesinin de bütün kurallara uygun olarak yapıldığını, herhangi bir kamu zararının olmadığını, hiçbir suç ve günahın olmadığını söyledi. Park ve yeşil alanların bakımı ve hizmet alımı ihalesininse İBB dışındaki sendika ve şahısları bağladığını söyleyen Kocaoğlu, “İBB’nin bürokrat ve görevlilerinin bu konuyla uzaktan yakından alâkası yoktur. Sendikacı arkadaşlarım da savunmalarını yapacaklardır. Ben onların da suçsuz olduğuna inandığımı belirtmek isterim. İBB’de hiçbir konuda yasal ve ahlâki olmayan olaylar gerçekleştirilmemiştir.” diye konuştu.'SANATÇININ İHALESİ OLMAZ'Belediye olarak düzenledikleri etkinliklerden birinin de Balkan Halk Dansları olduğunu, bu etkinlikle ilgili de iddianamede sanatçı teminiyle ilgili suçlamaların olduğunu hatırlatan Kocaoğlu, “Tüm belediyeler ihale yapar, etkinlik yapar. Sanatçı ihaleye çıkmaz, sanatçının ihalesi olmaz. Sanatçı bir tanedir, o fabrika değildir. Sanatçının ismi belirlenip iddia edildiği gibi ihaleye çıkılacaksa o zaman ihale mevzuatına göre işin içinden çıkmak mümkün değildir. Kaç tane Anadolu Ateşi var, bunlar bir tane. Balkan Halk Dansları'nın A’dan Z’ye tamamı mevzuta uygun yapılmıştır. Bu konudaki suçlamayı da şiddetle reddediyorum.” dedi. Kocaoğlu, Emek Şenliği ve Şevval Sam konseri ihalesinde de aynı konunun söz konusu olduğunu, herhangi bir suçun söz konusu olmadığını belirtti.Başkan Kocaoğlu, savunmasında ESHOT’un 750 tane durak ihalesinde mevzuatın tamamen karıştırıldığını belirterek, “Burada, afedersiniz ama sapla saman birbirine karıştırılmıştır. En doğru yol ve yöntemle durak ihalesine çıkıldı. A’dan Z’ye yasalara uygundur. Bilgisizlikten, gelir ve gider karıştırıldığından 'dövizle ihaleye çıkılamaz' iddiası vardır. Gelirlerde dövizle ihaleye çıkılır, bu da belediyenin lehine olmuştur. Durakların yerinin değiştirilmesi konusunda, yeni durakların değiştirilmesinin hiçbir mahsuru yoktur, hiçbir gelir kaybı yoktur. Suç yaratmadan başka bir şey değildir. İhalenin tamamı yasaya uygundur.“ sözleriyle savunmasını sürdürdü. Yerel kalkınmayı sağlamak için üretici kooperatiflerinden süt ve mandalina alarak öğrenci ve öğretmenlere dağıttıklarını da anlatan Kocaoğlu, bu ihalelerle ilgili suçlamaları da reddetti. Eşinin kullandığı arabanın da soruşturmaya konu edildiğini belirten Kocaoğlu, kendisinin ve eşinin protokol görevleri olduğunu, eşinin bu sebeple araba kullandığını söyledi. Kocaoğlu, “Bu makam, bu kadar taciz edilemez. Kimsenin bu kadar taciz etmeye hakkı yoktur. Öğretmenleri onore etmek için sallar dağıtılmıştır, öğrencilere mandalinalar dağıtılmıştır. Tamamen destek amacıyla yapılmıştır.” şeklinde konuştu. İZFAŞ’ın harcamalarıyla igili suçlamalara ise, “İZFAŞ, kenti kalkındırıyor ama her yıl 10 milyon lira zarar ediyor. Bu, görev zararıdır. İZFAŞ, tanıtım ve yurtdışı gezisi yapar. İzmir, fuarlar ve kongreler kentidir. EXPO'da insanlar gelecek. Oraya gitmeyecek mi? Fuar alanına gitmeyecek mi? Bu kent sadece şununla bununla değil, kültür sanat ile de kalkınmak zorundadır. İzmir'in kalkınması, turizm merkezi olması için çalışan İZFAŞ'ın para harcaması kadar doğal bir şey olamaz.” sözleriyle cevap verdi. Kocaoğlu, Buca Toplu Konutları’nda, İtfaiye Yönetmeliği'nde üç değişiklik sebebiyle yapılan suçlamayla karşı karşıya olduklarını belirtti. İBB’nin kendi yaptığı projelere ruhsat verme yetkisi varken ilçe belediyesine olan saygılarından dolayı bunu ilçe belediyesinden talep ettiklerini kaydeden Kocaoğlu, “Bunu ilçe belediyesi yerine getirmedi. Biz de bunu, yetkimizi kullanarak kendimiz hallettik.” dedi.'KİMSENİN PARASINA TENEZZÜL ETMEDİM'Belediye şirketi Grand Plaza’dan seçim bürolarına sandviç gönderilmesiyle ilgili suçlamalara Kocaoğlu, “Benim bir tane seçim bürom var. Bunun ihtiyaçlarını ben karşıladım. Kimsenin parasına tenezzül etmedim, etmem de.” dedi. ESHOT’a ait araba ve telefonların Ersu Hızır tarafından kullanılmasıyla ilgili olarak da Başkan Kocaoğlu, Hızır’ın araba ve telefonları görevi çerçesinde kullandığını ve bunun en doğal hakkı olduğunu belirtti.'ÇETE REİSİ DEĞİLİM, BELEDİYE BAŞKANIYIM'Savunmasının sonuç bölümünde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir suç örgütü olmadığını söyleyen Kocaoğlu, “Ben çete reisi değilim, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'yım. Yüzde 56 oy alarak, İzmir tarihinde en fazla oy alarak ikinci kez başkanlık koltuğuna oturdum. Genel sekreterim, çete reisi değildir. Bunun tüm İzmirliler, mahkeme heyeti ve Türkiye tarafından böyle bilinmesi talebimizdir. Bu iddianame, İBB’nin 25 milyonluk parayı, bir kuruşuna dokunmadan halkın yararına kullandığının belgesidir. Bu iddianameyi, yüce heyetin böyle değerlendirmesini düşünüyorum. Bu iddianame, bizim başarı ve iftihar sertifikamızdır. Eğer bir suç organizasyonu vasa bunu yüce mahkemenin çıkarmasını istiyoruz. Hem tutuklu arkadaşlarımızın özgür bırakılması hem de tüm arkadaşlarla birlikte şahsımın beraatini yüce mahkemenizden arz ediyorum.” diyerek 44 sayfalık savunmasını tamamladı.HAKİMDEN KOCAOĞLU’NA OTOPARK İHALESİ SORUSUMahkeme Başkanı Cahit Kargılı, diğer şirketlerle aynı şartlarla ihaleye gizen İZELMAN’la ilgili Kocaoğlu’na, Çankaya Katlı Otoparkı ihalesiyle ilgili nasıl bir strateji belirlendiğini sordu. Kocaoğlu, ihaleyi İZELMAN’a vermeyi düşündüklerini ancak Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün itiraz etmesi sebebiyle ihaleye çıktıklarını anlattı. İddianamedeki, İZELMAN Genel Müdürü Hüseyin Kırmızı ile Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Pervin Şenel Genç arasında geçen teknik izleme kayıtlarını hatırlatan Hakim Kargılı, ihaleye çıkılmadan önce ihalenin bu şekilde yapılmak istenip istenmediğini sordu. Soru üzerine sanık avukatları araya giderek, "Talepleri kabul etmiyoruz." dedi. Bunun üzerine Kargılı, avukatları uyardı. Daha sonra hakimin sorusuna Kocaoğlu, “İlk baştaki anlaşmadan haberim yoktu. Biz otoparkları çalıştırmak zorundayız. Biz, 4 milyon 411 liraya ihaleye edildikten sonra fahiş fiyat nedeniyle iptal edilmesini konuşuyoruz. Düğün salonu gayrimeşru yapmayacaksa otopark işleterek bu ciroyu kimse yapamaz. Yasanın bana verdiği yetkiyle ihaleyi iptal ettim. Vakıflar İZELMAN’a vermezse biz de vermeyeceğimizi konuşuyorduk. Otoparkın İZELMAN eliyle değil, İBB eliyle işletilmesini konuşuyoruz.” dedi.'TELEFONLA DEĞİL, KAMERALAR KARŞISINDA GÖRÜŞMÜŞÜZ'İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna sekiz sene önce oturduğu zaman odasını ve belediyesi kontrol ettirdiğini, yapılan aramalarda dinleme cihazları bulunduğunu belirten Kocaoğlu, “Sakın dokunmayın, bunlar devlet malı dedim. Bizim gizlimiz saklımız yok diyerek cihazları kaldırtmadım. Pervin Şenel’in odasına, dinleme cihazları olduğunu bile bile gittim. Telefonla anlaşamadığımız için yüz yüze konuşmak istedim. Bu sayede dinlenmek yerine, görüşmemiz kameralı olarak görüntülenmiş, teşekkür etmeniz lazım. Dinlendiğimizi dünya âlem biliyor.” dedi.Daha sonra duruşmaya öğle arası verildi.adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri